KİTAP
İnşaat Hukuku Kitabı

ALACAĞIN TEMLİKİ SÖZLEŞMESİ

~ 29.12.2023 ~

v  TBK. md. 183 vd. uyarınca, yüklenici, imar mevzuatına ve sözleşmeye uygun olarak bir inşaatı yapmakla kazandığı kişisel hakkını üçüncü kişilere devir ve temlik edebilir.

v  Bunun için arsa sahibinin rıza ve onayını almaya gerek yoktur.

v  Temlik sözleşmesinin yazılı yapılması geçerlilik koşuludur. Yazılı biçime uyulmadan yapılan temlik geçersiz olup, temellük edenin iyi niyetli olması bu sonucu değiştirmez.

v  Yasanın öngördüğü yazılı biçim tek yanlıdır; yani alacağı devir iradesini yazılı olarak açıklamak zorunluluğu yalnız devreden için vardır.

v  Yapılan bir alacak devrinin sözlü olarak borçluya yazılı olarak bildirilmesi yeterli değildir.

v  Temlikin borçluya (arsa sahibine) bildirilmemiş olması geçerliliğe etkili değildir.

v  Temlik sözleşmesi (zorunlu olmamakla birlikte) kamusal biçimde yapılmışsa veya imza ve tarih kamusal makamlar tarafından onaylanmışsa, imzanın temlik eden yükleniciye ait olup olmadığını araştırmaya gerek bulunmamaktadır.

v  Temlik sözleşmesi kamusal biçimde yapılmamışsa veya imza ve tarih kamusal makamlar tarafından onaylanmamışsa, temlik edeninin davalı olarak yer almadığı veya katılmadığı bir davada, temlik belgesindeki imzanın temlik eden yükleniciye ait olduğunun kanıtlanması gerekir. Temliknamedeki imzanın yükleniciye ait olduğunun saptanması durumunda, inceleme sırası yüklenicinin iş sahibinden alacağı olup olmadığının araştırılmasına gelir.

v  Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 28.6.2007, 1427/4401 sayılı kararında, alacağın temlikinin yazılı yapılmasının önemi şöyle açıklanmıştır: “Davacı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahibi arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, arsa sahibinden daire satın aldığını, ancak davalının inşaata hiç başlamadığını öne sürerek daire bedelinin alınmasını (tahsilini) istemiştir. Davacı ile davalı yüklenici arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı, arsa sahibinin ardılı olduğunu öne sürmüştür. Arsa sahibinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını devrettiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmamıştır. Alacağın temlikinin geçerli olabilmesi için yazılı şekil zorunludur. Arsa sahibi sözleşmeden kaynaklanan haklarını geçerli olarak devretmediğinden davacı bağımsız bölüm bedelini yükleniciden isteyemez.”

v  Yazılı biçim, irade açıklamasının bütün ana unsurlarını kapsar. Bu bakımdan yazıdan, yalnız temlik edilen alacak, alacaklı ve borçlunun kimlikleri değil, aynı zamanda temellük edenin kimliği de anlaşılmalıdır. Ancak, yazılı temlik sözleşmesinde, yeni alacaklının, adıyla ya da alacağın kime geçtiği kesinlikle söylenebilecek biçimde gösterilmesi gerekli değildir. Temellük edenin ister derhal, ister daha sonra belirlenebilir olması yeterlidir. Temlik edenin temlik anında alacağı kime geçirdiğini bilmesi de gerekli değildir.

v  Üçüncü kişilerin, temlik konusu alacağın borçlusunun, temlik eden ya da temellük edenin alacaklılarının ve uyuşmazlık çıktığında yargıcın alacak sahibinin kim olduğunu, bunu açıkça gösterebilecek bir yoldan saptayabilmeleri aranır. Bu bakımdan, temlik açıklamasında temellük edenin kimliğinin belirtilmesi, örneğin yeni alacaklıya veya bir üçüncü kişiye bırakılabilir (beyaz temlik); kıymetli evrak hukukunda, hukuk güvenliği biçim kurallarına sıkı sıkıya uyulmasını gerektirmesine karşın, kıymetli evraka bağlı alacakların beyaz ciro ile geçirilmesini kabul etmiştir. (…) Alacaklının kimliği belli değilse, borçlu tevdi hakkını kullanabilir.

v  Temliknamede alacağı devralan kişinin ödeyeceği ivaz belirtilmemişse, temliknamenin altını sadece temlikte bulunanın imzası yeterlidir. Bu bakımdan, şayet yüklenicinin hazırladığı temlik belgesinde bedel alacağını temlik ettiği kişinin buna karşılık yükleniciye ödeyeceği ivazdan söz edilmiyorsa, sadece yüklenicinin imzası ile bedel alacağı devredilmiş sayılacak; şayet temlik belgesinde bedel alacağını devralanın ödeyeceği karşılık yazılmışsa, bu sadece alacak temliki değil ayrıca ivazlı bir sözleşme olacağından karşı tarafın da imzası gerekecektir.

v  Arsa sahibi kendisine düşen bağımsız bölümlerden birini tapuda üçüncü kişiye kamusal biçimde satmışsa, bu da alacağın temliki hükmündedir. Bu nedenle, üçüncü kişi, satın aldığı tarihten sonraki dönem için, ardılı (halefi) olduğu arsa sahibinin yüklenici ile yapmış olduğu eser sözleşmesine dayanarak, yükleniciden geç ifa nedeniyle gecikme tazminatı isteyebilir[1]. Ancak yasa, bu durumda ana kuraldan ayrılarak, “yazılı biçimi” yeterli ve geçerli kabul etmemiş, kamusal biçimi öngörmüştür.

v  Temliknamede (temlik sözleşmesinde) alacağın nedeninin belirtilmesi zorunluluğu yoktur. Ancak temlik sözleşmesinde, birden çok alacağın devri söz konusu ise, sözleşmeye taraf olmayan kişilerin hangi alacağın temlik edildiğini anlamalarına olanak verecek açıklık olmalıdır. Örneğin, düzenleme tarihi bulunmayan emre muharrer senetler adi senet sayılır. Senetlerin arka yüzü senet alacaklısı tarafından (…emrine ödeyiniz. bedeli teminattır) şerhi konarak imza edilmiş ise "rehin tesisi için aranan teslim ve senede bağlanan alacakların rehnedilmesi tahriren olur" hükümleri yerine getirilmiş olduğundan alacağın temliki ve senetli alacaklarının rehni koşulları temlik edilen kişi yararına gerçekleşmiş kabul edilmelidir.

v  Temlik, alacağın devredildiği borçluya bildirilmemiş olsa veya borçlu alacağın devrini öğrenmemiş bulunsa bile geçerlidir.

v  Temlik sözleşmesi, âkitlerce bizzat yapılabileceği gibi, onların temsilcileri tarafından da yapılabilir. Temsilcinin bir temlik sözleşmesini yapabilmesi için şu koşullar gereklidir:

a.    Yetki belgesinde “alacağın temlikine ilişkin yetki” bulunmalıdır.

b.    Temlik, temsil edilenin irade, açıklama ve çıkarına uygun olmalıdır.

c.    Aksi halde temsilci hakkını kötüye kullanmış olur.

 

v  Yazılı bir temlik sözleşmesi yoksa veya sözleşme geçersizse ne olacaktır? Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez; bununla birlikte KMK’ya tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması durumlarında, olayın özelliğine göre yargıç, TMK. md. 2’yi gözeterek açılan tescil davasını kabul edebilir.

v  Sözleşmenin “temlik” olarak adlandırılması zorunlu değildir. Alacaklının imzalayarak verdiği belgeyle, alacağı temellük edene geçirmek iradesini taşıdığının, bu açıklamanın yorumlanması yoluyla anlaşılması yeterlidir.

v  Yazılı temlik sözleşmesinde sadece alacağı temlik eden tarafın imzasının bulunması yeterlidir (BK. md. 14/I). Devralanın kabul beyanının yazılı olarak açıklanması gerekmez. Kabul beyanı örtülü de olabilir. Temlik eden ile temellük eden hazır ise, yazılı biçim koşuluna uymak kaydıyla, temellük eden açıkça veya örtülü olarak temliki kabul ettiğini bildirir. Taraflar hazır değilse, kabul beyanı temlik edenin çalışma ve egemenlik alanına girdiği anda temlik tamamlanmış olur. Yasada tersi yazılı olmadıkça, imzalı bir mektup, aslı borçlananlarca imzalanmış bir telgraf (TBK. md. 14/II) veya alacak senedi üzerine verilecek şerh ile de temlik edilebilir.

v  Alacağın temliki halinde, temlik eden, temlik edilene alacak senedi ile elinde bulunan ispat araçlarını teslim etmek ve alacağını ileri sürebilmesi için gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür (BK. md. 189/II). Fakat alacağın temlikinin geçerli olması, alacak senedinin verilmiş bulunması koşuluna bağlı değildir.

v  Alacaklı, aynı alacağı, iki ayrı kişiye devretmişse, ikinci temlik geçersizdir. Alacağı daha sonra devralan önceki temliki bilmese, iyi niyetli olsa dahi hukuki durum değişmez. Temliklerden hangisinin önce yapıldığı belirlenemiyorsa, her iki temlik geçersiz sayılır.

v  Yazılı yapılması geçerlilik koşulu olan temlik sözleşmesinde (senedinde, temliknamede) “temlik” sözcüğünün geçmesine gerek yoktur. Alacaklının, alacağını yazılı olarak temlik ettiğini anlaması, imzalaması ve temlik lehtarına vermesi yeterlidir.

v  Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun (iş/arsa sahibinin) rızasının alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerini doğurur. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir. Bu bakımdan borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ödemesi gerekir. Temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından başlayarak önceki alacaklı (yüklenici) temlik işleminin dışına çıkmaktadır.

v  Temlik alan önceki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur.

v  Geçerli bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde  yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bir bağımsız bölümün, yüklenici tarafından yalın (adi) yazılı bir sözleşmeyle üçüncü kişiye satılması, tapulu taşınmaza ilişkin bir satış sözleşmesi değil, Borçlar Kanunu'nun 183 ve sonraki maddelerinde düzenlenen alacağın temliki hükümlerine bağlı bir işlemdir. Böyle durumlarda, yüklenici arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine düşen bir bağımsız bölümü üçüncü kişiye satmış değil; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde o bağımsız bölüm yönünden arsa sahibine karşı sahip olduğu alacağını, daha açık bir anlatımla o sözleşmeden doğan kişisel hakkını (o bağımsız bölümün mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteme hakkını) üçüncü kişiye temlik etmiş sayılır. Kısaca, böyle durumlarda yüklenici ile üçüncü kişi arasında bir "alacağın temliki" sözleşmesi bulunur.

 

 



[1]        15. HD. 19.3.2001, 5178/1331.

Hits: 792

Avukatın Günceli

KİRA PARASININ UYARLANMASI
Dava; kira bedelinin uyarlanmasına ilişkindir. Taraflar arasında 01.04.2019 başlangıç tarihli 1 yıl süreli yazılı kira akti bulunduğu, sözleşmede ilk kira yılı ...
ARSA SAHİBİNİN YÜKLENİCİNİN BORCUNU ÜSTLENMESİ
TBK’nun 195 ila 204 maddelerinde borcunüstlenilmesi hususu düzenlenmiştir. Borcun üstlenilmesini, borcun iç üstlenilmesi ve borcun dış üstlenilmesi olarak ...
ALACAĞIN TEMLİKİ-HACİZ ŞERHİ (15. HD. 31.5.2011, 1819/3203)
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca dava dışı yükleniciye devredilen bağımsız bölümler üzerine yüklenicinin borcu sebebiyle ...
ALACAĞIN TEMLİKİ SÖZLEŞMESİ
v  TBK. md. 183 vd. uyarınca, yüklenici, imar mevzuatına ve sözleşmeye uygun olarak bir inşaatı yapmakla kazandığı kişisel hakkını üçüncü kişilere ...
İNŞAAT DAVALARINDA İSPAT
İLKER HASAN DUMAN NİSAN 2022 4. BASKI  SEÇKİN YAYINEVİ                                   ...
EN ÇOK SATAN KİTAP: İNŞAAT DAVALARINDA İSPAT
YAZAR: İLKER HASAN DUMAN BASKI SAYISI: 3 BASKI YILI: EYLÜL 2020 YAYINEVİ: ...
MUNZAM ZARAR
  Munzam zarar, Türk Borçlar Kanunu'nun 122/1. maddesinde düzenlenmiştir: "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin ...
KİRA UYARLAMASI
   Bilindiği üzere; Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki ...
ORTAK KUSURDA TAZMİNATTA İNDİRİM
Sorumluluk, taraflar arasındaki borç ilişkisinin zedelenmesi sonucu doğan zararların giderilmesi ( tazmin edilmesi ) yükümlülüğüdür. Sorumluluk hukukunun ...
MÜDDEABİHİN DEVRİ-SÖZLEŞMENİN DEVRİ
Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi'nin tarafı olan yüklenici... tarafından arsa sahiplen aleyhine, sözleşme gereğince kendisine verilmesi gerektiği halde ...
İFANIN İMKANSIZLAŞMASI
Türk Borçlar Kanunun 136/1. Maddesinde; "Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer." ve 138/1. maddesinde ...
YARGICIN TAKDİR YETKİSİNİN VE TARAFLARIN KABULÜNÜN ETKİLİ OLMADIĞI SINIR: KAMU DÜZENİ
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, arazilerin büyüklüğünü belirlemiştir: “Asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak tarım ...
VEKALETSİZ İŞ GÖRMEDE İMALAT BEDELİNİN HESABI
Bir kişinin başkasının işini görebilmesi için o kişinin kural olarak kendisine vekâlet vermiş olması gerekir. Eğer vekâleti olmadan bir başkası hesabına bir iş ...
KESİN VADELİ SÖZLEŞMENİN SÜRESİZ DURUMA GELMESİ
  Eser sözleşmesi, taraflarına haklar sağlayan ve borçlar yükleyen, tam iki taraflı bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenici yapımını üstlendiği ...
TAPU SİCİL KAYDININ DÜZELTİLMESİ
Tapu sicilinin temel ilkeleri: -          Tescil, -          Sicilin aleniliği ( güvenilirliği ), ...
GECİKME OLUP OLMADIĞI İNCELENİRKEN, YÜKLENİCİNİN ÖZEN BORCUNU İHLAL EDİP ETMEDİĞİNE DE BAKILMALIDIR
Yüklenicinin tadilat ruhsatı için müracaat etmiş olduğu 20.11.2006 ile 16.09.2007 tarihleri arasındaki yeni imar planının onaylanması için geçen süre ...
SÖZLEŞMENİN DEVREDİLMESİ
: Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte ...
YÜKLENİCİ VE ARDILLARININ TAPU TALEP ETMELERİ
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporu ve belediyeden alınan cevabi yazılara göre yükleniciye bırakılacak bağımsız bölümlerin tamamının ikmal ...
KUSURLU/BOZUK İŞ BEDELİ DAVASI NASIL İNCELENİR
Eser bozuk/kusurlu/ayıp yapılmış olmalıdır. Bu durum teknik özellikte olup, “teknik bilirkişi” tarafından incelenecektir. Eserdeki bozukluk, sözleşmeye ve ekindeki ...
Kat İrtifakı Kuruluncaya Kadar Haciz ve Tedbir Konulamaması
 7181 Sayılı Yasanın 24. Maddesiyle 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesine eklenen 10. fıkrasında[1], Afet ...
ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNİN HEMEN SONRASINDA TAPUDA SATIŞ YAPILMASI
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin hemen sonrasında tapuda satış yapılarak taşınmazın tamamı veya hisse devirleri sözleşme uyarınca yapılan devir olarak kabul ...
BOZUK İŞ BEDELİ HANGİ TARİHE GÖRE HESAPLANIR?
Taraflar arasındaki akdî ilişki eser sözleşmelerinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup yüklenici imal ettiği şeyi ...
CEZA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI
 "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili ...
NAMA İFAYA İZİN
 Taraflar arasındaki 27.07.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre; yüklenici, arsa sahiplerine bırakılan bağımsız bölümleri iskanı ...
GECİKME TAZMİNATININ HESABI
Sözleşmede yer alan (yükleniciye isabet eden son bağımsız bölüm, genel iskan ruhsatı alınınca yükleniciye devredilecektir) hükmünün anlamı, ...
HERHANGİ BİR İNSAN, BİR ALANIN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜNE KARAR VEREN BAKANLAR KURULU KARARININ İPTALİNİ İSTEYEBİLİR Mİ?
 Dava, 31/12/2016 günlü, 29935 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İli, İlçesi, Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve ...
KİRALANANIN MÜŞTERİYE GÖSTERİLMESİ KONUSUNDA UYGUN GÜN VE SAATLERİN TESPİTİ
Davacı, davalının kirasında bulunan taşınmazını satmak istediği halde davalı kiracı tarafından dairenin alıcılara gösterilmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın ...
İMAR PLANIYLA MÜLKİYET HAKKININ SINIRLANMASI
  Dava, davacının hissedarı olduğu, Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Yuva Mahallesi, 43071 ada, 1 Sayılı parselde bulunan 3.574,00 m² yüzölçümlü ...
İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ
  İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu ...
PERGOLE YAPI
  Dava, Aydın İli, Didim İlçesi, Mavişehir Mahallesi, Sulubatak Mevkii, 14145 ada, Tepe önü Sitesi No: ... adresinde bulunan davacıya ait bağımsız bölüme ...
SADECE İNŞAAT RUHSATININ DÜZENLENMESİ, KAZANILMIŞ HAK SAĞLAMAZ
 Dava, İzmir, ... Sokak, ... ada, ... sayılı parseldeki yapıya ilave kat için verilen 16.1.1988 günlü, 155/1994 sayılı inşaat ruhsatının iptaline ilişkin 1.11.2000 ...
USUL KURALLARININ UYGULANMASINDA HAKKANİYETİN GÖZETİLMESİ
 Yargılamasına ilişkin kurallar, yargılamanın düzenli yapılması ve hakkın olabildiğince çabuk elde edilmesi amacını gerçekleştirmek için getirilmiştir. ...
GEREKÇE, HAKİMİN ( MAHKEMENİN ) TESPİT ETMİŞ OLDUĞU MADDİ VAKIALAR İLE HÜKÜM FIKRASI ARASINDA BİR KÖPRÜ GÖREVİ YAPAR
 Anayasa'nın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. 6100 sayılı HMK'nın 297/1-c maddesinde, ...
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI: YARGI KARARLARINI YERİNE GETİRMEYEN KAMU GÖREVLİSİ ALEYHİNE DE TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLİR
 6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan “...kararı yerine getirmeyen kamu ...
AMK: ANANİM ŞİRKETLERDE AVUKAT BULUNDURMA ZORUNLULUĞU ANAYASAYA AYKIRI DEĞİLDİR
 19.3.1969 günlü,  1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin, 23.1.2008 günlü, 5728 sayılı Yasa’nın 329. maddesiyle değiştirilen ...
DEMOKRASİ VE ÖZEL GÖREVLİ MAHKEMELER
   1.     Anayasa’nın emredici hükmü ihlal edilerek bir genelkurmay başkanının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine özel görevli ...
AMK: Sigorta Eksperliğinin Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı
 İptali istenilen kuralda, sigorta şirketlerinin, sigorta acentelerinin ve brokerlerinin ortaklarının, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ve bunlar adına imza atmaya yetkili ...
AVUKATIN ÖZEN BORCUNU İHLAL SAYILAN ÖRNEKLER
 Sınırlı ve sayılı olmamakla birlikte şunlar özen görevinin ihlali sayılmaktadır: a) Davayı müracaata bırakarak veya zamanında açmayarak, zamanaşımına ...
YARGITAY KARARI: MESKEN NİTELİĞİNDEKİ YERİN AVUKATLIK BÜROSU OLARAK KULLANILMASI
Davacı vekili, dava konusu taşınmazı mesken olarak kullanması gerekirken avukatlık bürosu olarak kullandığını ileri sürerek tapu kaydında mesken olarak gösterilen ...
Elektronik Tebligat Yolu Açıldı
11.2.1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanununda önemli değişiklik yapan 11.1.1011 tarih ve 6099 sayılı Kanun 19.1.2011 tarih ve 27820 sayılı Kanunla değiştirildi. İşte önemli ...
AVUKATA KARŞI İLERİ SÜRÜLECEK TAZMİNAT İSTEMİNDE ZAMANAŞIMI
AVUKATA KARŞI İLERİ SÜRÜLECEK TAZMİNAT İSTEMİNDE ZAMANAŞIMI   (13. HD. 10.6.2008, 366/8103). Müvekkilin avukata karşı ileri süreceği tazminat istekleri, hakkın ...
HAKSIZ OLARAK AZLİ HALİNDE ÜCRETİN TAMAMI AZİL EDİLEN AVUKATA VERİLİR
HAKSIZ OLARAK AZLİ HALİNDE ÜCRETİN TAMAMI AZİL EDİLEN AVUKATA VERİLİR (13. HD. 10.4.2006, 528/5252) Davacı ile davalı arasında imzalanan 2.4.2001 tarihli ücret ...
SÖZLEŞMENİN SONA ERDİRİLDİĞİ TARİH İTİBARİYLE SONUÇLANMAYAN VE DEVAM EDİP NE OLACAĞI BELLİ OLMAYAN DOSYALARDAN DOLAYI DAVACININ SARFETTİĞİ EMEK VE MESAİSİ DİKKATE ALINARAK SÖZLEŞMEYE GÖRE VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ GEREKİR
SÖZLEŞMENİN SONA ERDİRİLDİĞİ TARİH İTİBARİYLE SONUÇLANMAYAN VE DEVAM EDİP NE OLACAĞI BELLİ OLMAYAN DOSYALARDAN DOLAYI DAVACININ SARFETTİĞİ EMEK VE MESAİSİ DİKKATE ...
AZİL HAKLI İSE AVUKATLIK ÜCRETİNİN ÖDENMESİ GEREKMEZ
AZİL HAKLI İSE AVUKATLIK ÜCRETİNİN ÖDENMESİ GEREKMEZ  (13. HD. 24.4.2006, 16998/6398) Davacının dayandığı 26.05.1998 tarihli taahhütname başlıklı belgenin, temyiz ...
AVUKAT BAKTIĞI DAVALARDA İŞ SAHİBİNİN GÜVENİNİ SARSMIŞSA AZİL HAKLI SAYILIR
AVUKAT BAKTIĞI DAVALARDA İŞ SAHİBİNİN GÜVENİNİ SARSMIŞSA AZİL HAKLI SAYILIR (13. HD. 22.5.2008, 5193/7032) Davacı avukatın 1997 yılından beri davalı şirketin vekili olarak dava ...
AVUKATIN TAHSİL ETTİĞİ PARALARI MÜVEKKİLİNE BİLDİRMEK VE ÜCRET VE MASRAFTAN FAZLA BİR MİKTARINI HAPİS HAKKI ADI ALTINDA ELİNDE TUTAMAZ
AVUKATIN TAHSİL ETTİĞİ PARALARI MÜVEKKİLİNE BİLDİRMEK VE ÜCRET VE MASRAFTAN FAZLA BİR MİKTARINI HAPİS HAKKI ADI ALTINDA ELİNDE TUTAMAZ (13. HD. 4.5.2009, 13260/5950) Davacı ...
AVUKATLIK KANUNU'NUN DEĞİŞİKLİKTEN SONRAKİ DAVALARDA AVUKATIN YAPTIĞI İŞ VE EMEĞİ DE GÖZETİLMEK SURETİYLE %5-15 ARASINDA UYGUN BULUNACAK BİR ORANA GÖRE TAKİBE KONU ASIL ALACAK MİKTARI YÖNÜNDEN HESAPLAMA YAPILMASI GEREKİR
AVUKATLIK KANUNU’NUN DEĞİŞİKLİKTEN SONRAKİ DAVALARDA AVUKATIN YAPTIĞI İŞ VE EMEĞİ DE GÖZETİLMEK SURETİYLE %5-15 ARASINDA UYGUN BULUNACAK BİR ORANA GÖRE TAKİBE KONU ASIL ...
%25'İ AŞMAMAK ÜZERE DAVA VEYA HÜKMOLUNACAK ŞEYİN DEĞERİ YAHUT PARANIN BELLİ BİR YÜZDESİ AVUKATLIK ÜCRETİ OLARAK KARARLAŞTIRILABİLİR.- BU TAVANI AŞAN SÖZLEŞMELER BELİRTİLEN %25 TAVAN ORANINDA GEÇERLİ OLUR
%25'İ AŞMAMAK ÜZERE DAVA VEYA HÜKMOLUNACAK ŞEYİN DEĞERİ YAHUT PARANIN BELLİ BİR YÜZDESİ AVUKATLIK ÜCRETİ OLARAK KARARLAŞTIRILABİLİR.- BU TAVANI AŞAN ...
SÖZLEŞMEDE KARARLAŞTIRILAN ÜCRET MÜDDEABİHİN TAMAMINA YAKIN KISMINI İÇERMEKTE İSE DÜRÜSTLÜK KURALLARI İLE BAĞDAŞMAZ. BU NEDENLE BÖYLE BİR ÜCRET SÖZLEŞMESİ SAYILMALIDIR
SÖZLEŞMEDE KARARLAŞTIRILAN ÜCRET MÜDDEABİHİN TAMAMINA YAKIN KISMINI İÇERMEKTE İSE DÜRÜSTLÜK KURALLARI İLE BAĞDAŞMAZ. BU NEDENLE BÖYLE BİR ...
VEKİL MÜVEKKİLİNİN YARARINA OLACAK DAVRANIŞLARDA BULUNMAK ONA ZARAR VERECEK DAVRANIŞLARDAN KAÇINMAK ZORUNDADIR
VEKİL MÜVEKKİLİNİN YARARINA OLACAK DAVRANIŞLARDA BULUNMAK ONA ZARAR VERECEK DAVRANIŞLARDAN KAÇINMAK ZORUNDADIR (13. HD. 24.4.2006, 16998/6398) Davacının dayandığı 26.05.1998 ...
VEKİLİN NE MİKTAR PARA TAHSİL ETTİĞİ NE KADAR MASRAF VEKALET ÜCRETİ KESİP DAVACIYA NE MİKTAR ÖDEDİĞİ BELLİ OLMADIĞI GİBİ DAVACININ BUNLARI BİLDİĞİ HUSUSU DA KANITLANMAMIŞTIR
VEKİLİN NE MİKTAR PARA TAHSİL ETTİĞİ NE KADAR MASRAF VEKALET ÜCRETİ KESİP DAVACIYA NE MİKTAR ÖDEDİĞİ BELLİ OLMADIĞI GİBİ DAVACININ BUNLARI BİLDİĞİ HUSUSU DA ...
VEKİLİN NE MİKTAR PARA TAHSİL ETTİĞİ NE KADAR MASRAF VEKALET ÜCRETİ KESİP DAVACIYA NE MİKTAR ÖDEDİĞİ BELLİ OLMADIĞI GİBİ DAVACININ BUNLARI BİLDİĞİ HUSUSU DA KANITLANMAMIŞTIR
VEKİLİN NE MİKTAR PARA TAHSİL ETTİĞİ NE KADAR MASRAF VEKALET ÜCRETİ KESİP DAVACIYA NE MİKTAR ÖDEDİĞİ BELLİ OLMADIĞI GİBİ DAVACININ BUNLARI BİLDİĞİ HUSUSU DA ...
AVUKATLIK KANUNU
    Kanun Numarası: 1136     Kabul Tarihi: 19/03/1969     Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 07/04/1969     Yayımlandığı ...
AİHM EĞİTİM SEMİNERLERİ BAŞLIYOR
İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezince AİHM Eğitim Seminerleri düzenlendi. Seminer Katılım Belgesi olan meslektaşlarımız tarafından Nisan ve Mayıs aylarında, hafta sonları saat ...
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ MESLEK KURALLARI
I- GENEL KURALLAR 1- Türk avukatları baroların ve Türkiye Barolar Birliği#8217;nin bağımsızlığı gereğine inanmışlar ve bu konuda kendilerine gerek kişi, gerek kuruluş ...