Davacı, davalı tarafından yaptırılan Mamak Toplu Konutlarında yer alan 31 adet blok ve sitenin ortak alanlarında eksi işler tespit edildiğini ileri sürerek, eksik işler bedelinin tahsilini istemiştir.
Dayalı, kat maliklerinin ayrı ayrı dava açmaları gerektiğini, yapı yönetiminin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, talep edilen alacak istemi konutların ortak olanlarına ilişkin olup, her kat malikinin ayrı ayrı dava açması gerektiği sonucuna varılarak aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın .reddine karar verilmiş, hüküm davacı . tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalı tarafından üretilen toplu konutlara ait ortak alanlarında eksik iş tespit edildiğini belirterek, eksik işlerin tespit ve bedelinin tahsili, istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, böyle bir davanın ancak kat maliklerince açılabileceği, site yönetiminin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile dava red edilmiş olup, öncelikle site yönetiminin aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bilindiği gibi, ülkemizde yaşanan hızlı ekonomik ve sosyal gelişmeler ile nüfus artışına bağlı olarak konut ihtiyacının arttığı buna bağlı olarak özel sektör yanında devlet kuruluşlarının da bir veya birden fazla parseller üzerinde;bloklar halinde toplu konut ürettikleri bir gerçektir. Her parsele bir blok yapılması halinde kat irtifakı veya kat mülkiyetine geçildiği için blok yönetimi ile ilgili sorun ve uyuşmazlıklar Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca giderilebilmektedir. Ne varki, somut olayda olduğu gibi, blokların birden fazla ada ve parsel ürerine dağılması halinde blokların ortak yönetimine bırakılmış ortak alanlarla ilgili uyuşmazlıkların mevcut yasal düzenlemeler ile çözümlenme olanağı bulunmamaktadır. Ortak alanlar ile ilgili eksikliklerin giderilmesi, onarım ve bakımının bir disiplin içinde yürütülmesi zorunlu olduğu hiç bir zaman gözardı edilmemelidir. Dava konusu olayda 620 bağımsız konut olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür uyuşmazlıklarda usulüne uygun oluşturulmuş site yönetiminin husumet ehliyetini bulunmadığı kabul edildiği taktirde uyuşmazlıklarçözümsüzlüğe terkedilmiş olacaktır. Kaldı ki, toplu konutları üreten davalı kuruluş, toplu konutların belli bir düzen ve disiplin içinde yönetilmesini amaçlamış ve kendi oluşturduğu yönetim planının 25/J maddesinde, site yönetiminin üçüncü kişilere karşı husumet ehliyetini varlığını kabul etmiştir.
O halde mahkemece, yönetim planında öngörüldüğü şekilde oluşturulan yönetim ve yönetime dava açma hususunda alınmış bir karar olup olmadığı araştırılarak sunucuna göre işin esasına girilmesi gerekirken, somut olayın özelliği gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir (13. HD. 13.7.2009, 590/9856)